Olağandışı düşük ısılar bu yıl düşük kaliteli pirinç hasatından sorumlu tutulmaktadır.
- Unusually low temperatures account for the poor rice crop this year.
Düşük ısılar suyu buza çevirir.
- Low temperatures turn water into ice.
Bira malt içeriğine göre vergilendirilir, bu yüzden düşük maltlı bira daha ucuzdur.
- Beer is taxed according to its malt content, so low-malt beer is cheaper.
Adam alçak sesle konuştu.
- The man spoke in a low voice.
Lütfen alçak sesle konuşun.
- Please speak in a low voice.
Tom'un pes bir sesi var.
- Tom has a low-pitched voice.
Aşağıya eğil. Tavan çok alçak.
- Bend down. The ceiling is very low.
Helikopter şimdi çok alçaktan uçuyor.
- The helicopter is flying very low.
Deniz martıları alçaktan uçuyor.
- The sea gulls are flying low.
Lütfen alçak sesle konuşun.
- Please speak in a low voice.
Adam alçak sesle konuştu.
- The man spoke in a low voice.
Tom alt rafa bir şey koymak için çömeldi.
- Tom squatted down to put something on the lower shelf.
Deniz seviyesinin altında olan toprakları su basacak. Bu, insanların evsiz kalması ve ürünlerinin tuzlu su tarafından tahrip edileceği anlamına gelir.
- Low-lying lands will flood. This means that people will be left homeless and their crops will be destroyed by the salt water.
Bu bilgisayarın fiyatı çok düşüktür.
- The price of this computer is very low.
Tom çok düşük karbon miktarına sahip olduğuna inanıyor.
- Tom believes he has a very low carbon footprint.
Gerçek fiyat düşündüğümden daha aşağıdaydı.
- The actual price was lower than I had thought.
Bu, pil zayıf olduğu için çok iyi çalışmıyor.
- It doesn't work so well because the battery is low.
Yağmurun yağma ihtimali zayıf.
- The chance of rain is low.
Öğrenci düşük notun adil olmadığını hissetti.
- The student felt that her low grade was not just.
Espri anlayışı, düşük öz saygısının bir göstergesi olarak, kendini aşağılamak üzerine kuruluydu.
- His sense of humor was self-deprecating, a sign of his low self-esteem.
Tepede bir sürü bodur ağaçlar büyümektedir.
- Lots of low trees grow on the hill.
And some they brought the brown lint-seed, and flung it down from the Low. (Mary Howitt, Ballads and other poems 1847).
A barrow or Low, such as were usually cast up over the bodies of eminent Captains. (Robert Plot, The natural history of Staffordshire, 1686; cited after OED).
Generally, European men have lower voices than their Indian counterparts.
Now that was low even for you!.
Shift out of low before the car gets to eight miles per hour.