Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

low in frequency or pitch

listen to the pronunciation of low in frequency or pitch
English - Turkish

Definition of low in frequency or pitch in English Turkish dictionary

deep
derin derin

Bob o konuyu derin derin düşündü. - Bob thought deeply about that matter.

Tom, Mary'nin gözlerine derin derin baktı. - Tom looked deeply into Mary's eyes.

deep
deniz

Derin deniz fobisine sahip misin? - Do you have deep sea phobia?

Hazine, denizin derinliklerine gömüldü. - The treasure was buried in the deepest of the sea.

deep
kalın
deep
karmaşık
deep
anlaşılmaz

Onun romanları benim için çok anlaşılmazdır. - His novels are too deep for me.

deep
{f} derince
deep
yoğun

Yaşamlarımızı büyük sevgiden ve derin kederden daha yoğun bir şekilde yaşamayız. - We never experience our lives more intensely than in great love and deep sorrow.

deep
(duygu) derin
deep
(the ile) deniz
deep
derine inen
deep
alçak
deep
{s} keskin
deep
tok yürekten
deep
{s} tok (ses)
deep
gizli ve geniş planlar
deep
{s} pes

Tom'un pes bir sesi var. - Tom has a deep voice.

deep
{s} yürekten

Tom Mary'yi yürekten seviyor. - Tom has a deep affection for Mary.

Onlar ona yürekten hayrandır. - They admire her deeply.

deep
{s} ağır
deep
{s} şiddetli, ağır
deep
ciddi/boğuk/koyu/derin
English - English
deep
low in frequency or pitch

    Hyphenation

    low in fre·quen·cy or pitch

    Turkish pronunciation

    lō în frikwınsi ır pîç

    Pronunciation

    /ˈlō ən ˈfrēkwənsē ər ˈpəʧ/ /ˈloʊ ɪn ˈfriːkwənsiː ɜr ˈpɪʧ/
Favorites