Bay Miyake Kurashiki'de kaldığım sırada bana bir sürü yer gösterdi.
- Mr Miyake showed me lots of places during my stay in Kurashiki.
Bir sürü insan vardı.
- There were lots of people.
Kafamda çok şeyler olduğu için dün gece iyi uyuyamadım.
- I couldn't sleep well last night because there were lots of things on my mind.
Oyun çok sayıda insanı heyecanlandırdı.
- The game excited lots of people.
Tom birçok insanın hoşlanmadığı adam türüdür.
- Tom is the kind of guy lots of people just don't like.
Yurtdışı deneyimleriyle ilgili birçok kitap yazdı.
- He has written lots of books about his experience abroad.