Onlar onu kayıp kabul ettiler.
- They gave him up for lost.
Kayıp bir köpeği kim buldu?
- Who has found a lost dog?
O, kaybolmuş ve rahatsız hissetti.
- He felt lost and uncomfortable.
Tom kaybolmuş gibi görünüyor.
- Tom seems to be lost.
Genelkurmay başkanı savaşın kaybedildiğini bildirdi.
- The army chief reported that the war was lost.
Seçimin kaybedildiğine inanmadı.
- He did not believe the election was lost.
Tom biraz dalgın görünüyor.
- Tom looks a little lost.
Tom kaybolmuş ve şaşırmış gibi görünüyor.
- Tom looks lost and confused.