Görünüşe bakılırsa sınava çok çalışmadın.
- Looks like you didn't study much for the test.
Görünüşü hakkında duyarlıdır.
- She is sensitive about her looks.
Tom her zaman bir saat takardı, ama şimdi o sadece akıllı telefonuna bakıyor.
- Tom used to always wear a watch, but now he just looks at his smart phone.
Benim evim güneye bakıyor.
- My house looks to the south.
Benim odam caddeye bakar.
- My room looks out on the street.
Bence herkes biraz pişmanlık ile kendi çocukluğuna geri bakar.
- I think everyone looks back on their childhood with some regret.
His charm and good looks accounted for much of his popularity in the polls.