Bazen iyi görünme ve rahat olma arasında seçim yapmak zorundasın.
- Sometimes you have to choose between looking good and being comfortable.
Aptal görünmeyi sevmiyorum.
- I don't like looking foolish.
Ben bu konuya farklı bir bakış açısından bakıyorum.
- I am looking at the matter from a different viewpoint.
Bir kişinin bir şeye bakış şekli onun durumuna bağlıdır.
- A person's way of looking at something depends on his situation.
Judy aynaya bakarak çok fazla zaman harcıyor.
- Judy spends a lot of time looking in the mirror.
Rahibe Teresa neye ihtiyaç olduğunu görmek için etrafına bakarak işine başladı.
- Mother Teresa began her work by looking around to see what was needed.
Tom ortalama görünümlü.
- Tom is average looking.
O güzel görünümlü bir kadın.
- She's a fine looking woman.
Whenever I'm upset, I look to Mary to cheer me up.
... too. On Android, we're always looking to bring ...
... as they do today. I'm not looking to cut taxes for wealthy people. I am looking to ...