Pul koleksiyonuna bir göz atmak istiyorum.
- I'd like to have a look at your stamp collection.
Eve bir göz atmak için gideceğim.
- I will go and take a look at the house.
Karlarla örtülü şu dağa bak.
- Look at that mountain which is covered with snow.
Bu resme her bakışımda, babamı hatırlarım.
- Every time I look at this picture, I think of my father.
İnsanlar diğerlerine ön yargı ile bakmak eğilimindedir.
- People tend to look at others with bias.
Sabah güneşi bakmak için çok parlak.
- The morning sun is too bright to look at.