Buna bir göz atmak ister misin?
- Would you like to take a look at it?
Pul koleksiyonuna bir göz atmak istiyorum.
- I'd like to have a look at your stamp collection.
Bu resme her bakışımda, babamı hatırlarım.
- Every time I look at this picture, I think of my father.
Meg bile bana bakmadı.
- Meg didn't even look at me.
Tom arabaya yakından bakmak için durdu.
- Tom stopped to take a close look at the car.
Sabah güneşi bakmak için çok parlak.
- The morning sun is too bright to look at.