Yalnızlıktan daha kötü bir şey yok.
- There's nothing worse than loneliness.
Ben de sık sık yalnızlık yaşarım.
- I also often experience loneliness.
Yalnız bir hayat yaşadı.
- She lived a lonely life.
Diğer öğrenciler onunla konuşmadığından dolayı Mary yalnızdı.
- Mary was lonely because the other students didn't talk to her.
En kötü yalnızlık, samimi bir dosttan mahrum olmaktır.
- The worst solitude is to be destitute of sincere friendship.
Yalnızlık ile izole edilmeyi birbirine karıştırmamak gerek. Bunlar iki farklı şey.
- We shouldn't confuse solitude with isolation. They are two separate things.
Hiç yapayalnız kaldın m?
- Do you ever get lonely?
O burada yapayalnız olmayacak.
- It won't be lonely here.
Tom yalnız ve mutsuz.
- Tom is lonely and unhappy.
O, bu ıssız yerde tek başına taşıyor.
- He lives in this lonely place by himself.
Tom olmadan burası çok ıssız olacak.
- It's going to be very lonely here without Tom.
... that said alleviate your loneliness? ...
... loneliness on health. ...