English - Turkish
Definition of lodging, dwelling; houses collectively; act of furnishing with a house in English Turkish dictionary
- housing
- yerleşim
- housing
- (Mekanik) karter
- housing
- konaklayarak
- housing
- yerleşme
- housing
- (Politika, Siyaset) ev işleri
- housing
- bir makinenin bölümlerini koruyan çerçeve ya da levha
- housing
- barınak
- housing
- {f} ev sağla
- housing
- barınacak yer
- housing
- iskân
- housing
- evler
- housing
- belleme
- housing
- {i} hâşâ
- housing
- (Nükleer Bilimler) yuva
- housing
- bir makinenin bölümlerini koruyan çerçeve
- housing
- bir makinanın kısımlarını yerinde tutan çerçeve veya levha
- housing
- {i} konutlandırma
- housing
- yer sağla
Related Terms
English - English
Definition of lodging, dwelling; houses collectively; act of furnishing with a house in English English dictionary
- {i} housing
lodging, dwelling; houses collectively; act of furnishing with a house
Hyphenation
lodging, dwelling; hous·es collectively; act of fur·nish·ing with a HousePronunciation
Resimler
Favorites