Kitabı ondan ödünç aldı.
- She borrowed the book from him.
Bu komedi filmini onun kız kardeşinden ödünç aldım.
- I borrowed this comic from his sister.
Yabancı dillerden ödünç alınmış pek çok kelimeye sahip.
- It has a great many words borrowed from foreign languages.
Sauna Finceden ödünç alınmış yaygın olarak kullanılan birkaç sözcükten biridir.
- Sauna is one of the few widely used words that have been borrowed from Finnish.
Arkadaşımdan sözlüğü ödünç aldım.
- I borrowed the dictionary from my friend.
O, yıllar önce ondan kitabı ödünç aldı ve onu henüz iade etmedi.
- She borrowed the book from him many years ago and hasn't yet returned it.