English - Turkish
Definition of loaned, taken temporarily in English Turkish dictionary
- borrowed
- ödünç
Bu komedi filmini onun kız kardeşinden ödünç aldım.
-I borrowed this comic from his sister.
Arkadaşımdan sözlüğü ödünç aldım.
-I borrowed the dictionary from my friend.
- borrowed
- ödünç alınmış
Ödünç alınmış altın geri talep ettikleri zaman kurşun haline gelir.
-Borrowed gold becomes lead when they demand it back.
Sauna Finceden ödünç alınmış yaygın olarak kullanılan birkaç sözcükten biridir.
-Sauna is one of the few widely used words that have been borrowed from Finnish.
- borrowed
- borç alınan
- borrowed
- {f} ödünç al
Arabanı ödünç alabilir miyim?
-Would you mind if I borrowed your car?
Bu komedi filmini onun kız kardeşinden ödünç aldım.
-I borrowed this comic from his sister.
- borrowed
- ödünç alış
Related Terms
English - English
Definition of loaned, taken temporarily in English English dictionary
- {s} borrowed
loaned, taken temporarily
Hyphenation
loaned, tak·en tem·po·ra·ri·lyPronunciation
Resimler
Favorites