Definition of living, stepping, or coming down the stairs in English Turkish dictionary
- downstairs
- z. aşağı kata, alt kata, aşağıya; aşağı katta, alt katta, aşağıda. s. alt katta olan, aşağıdaki. i. aşağı kat, alt kat
- downstairs
- alt katta olan
- downstairs
- alt kat
Onun alt kata geldiğini duyduk.
-We heard him come downstairs.
Tom pijamaları ile alt kata geldi
-Tom came downstairs in his pajamas.
- downstairs
- alt katta
Onlar alt katta yaşıyor.
-They live downstairs.
Hazır olduğunuzda bizi alt katta karşılayabilirsiniz.
-You can meet us downstairs when you're ready.
- downstairs
- altkat
- downstairs
- (Mecaz) Kaşık, apış arası
- downstairs
- alt kata
Mümkün olduğu kadar kısa sürede alt kata gel.
-Come downstairs as soon as possible.
Onun alt kata geldiğini duydum.
-I heard him coming downstairs.
- downstairs
- alt kattaki
Lütfen alt kattaki banyoyu kullan.
-Please use the bathroom downstairs.
Tom Mary'nin alt kattaki komşusu.
-Tom is Mary's downstairs neighbor.
- downstairs
- aşağıda olan
- downstairs
- aşağıdaki
- downstairs
- aşağıya
Biz bir mermi tarafından vurulabileceğimizden korkuyorduk, bu yüzden aşağıya koştuk.
-We were afraid that we might be hit by a bullet, so we ran downstairs.
Kutuyu aşağıya taşıttı.
-She had the box carried downstairs.
- downstairs
- aşağı kat
Aşağı katta bekliyor olacağım.
-I'll be waiting downstairs.
Dan aşağı kata geri geldi.
-Dan came back downstairs.
- downstairs
- aşağıya/aşağıda
- downstairs
- aşağıda
Tom şimdi aşağıda Mary ile konuşuyor.
-Tom is downstairs right now talking with Mary.
O, aşağıda kürk ceketini çıkardı, yukarı gitti ve kapıyı hafifçe çaldı.
-He removed his fur jacket downstairs, went up, and knocked lightly on the door.
Related Terms
Definition of living, stepping, or coming down the stairs in English English dictionary
- downstairs