live, be

listen to the pronunciation of live, be
English - Turkish

Definition of live, be in English Turkish dictionary

exist
{f} var olmak
exist
var ol

Ben, hayaletlerin var olduklarına inanmıyorum. - I don't believe that ghosts exist.

Hayaletlerin var olduğunu düşünüyorum. - I think that ghosts exist.

exist
kalmak
exist
varolma
exist
yaşama

Bazı Batılılar ruhlarının var olduğuna ve sonsuz yaşama sahip olduklarına artık inanmıyorlar. - Some Westerners no longer believe that their soul exists and that they have eternal life.

Eğer alkol olmasa, hiç birimiz yaşamayız. - If it wasn't for alcohol, none of us would exist.

exist
baki olmak
exist
yaşa/var ol
exist
bulunur

Cennet ve cehennem, insanın kalbinde bulunur. - Heaven and hell exist in the hearts of man.

Bu tür köpek sadece Japonya'da bulunur. - This kind of dog exists only in Japan.

exist
olmak

Bu dünyada erkekler zengin olmak için değil, mutlu olmak için var olurlar. - Men do not exist in this world to become rich, but to become happy.

exist
yaşamak

Kıt kanaat yaşamaktan usandım. - I'm sick of this hand-to-mouth existence.

exist
bulunmak

İngilizce Q, W ve X harfleri bulunmaktadır. - The letters q, w and x exist in English.

exist
hayatta kalmak
exist
mevcut olmak
exist
yaşamını (güç koşullar altında) sürdürmek
English - English
{f} exist
live, be
Favorites