little woman

listen to the pronunciation of little woman
English - Turkish

Definition of little woman in English Turkish dictionary

wife
hanım
wife
{i} karı

Lütfen karına selam söyle. - Please say hello to your wife.

Karısıyla İnternet üzerinden tanıştı. - He met his wife online.

wife
{i}

She's my wife - O benim eşim.

Eşimin adı Lidia Zarębowa. - My wife's name is Lidia Zarębowa.

İyi bir kız çocuğu, iyi bir eş yapacaktır. - A good daughter will make a good wife.

wife
{i} zevce

Orbay Hatun Samsun sâhiline çıktı ve oradan Amasya'ya varıp Toruntay'ın zevcesi Gürcü hatunda misafir kaldı - Orbay Hatun landed to shore of Samsun and from there she was guest of Toruntay's wife Gürcü Hatun in Amasya.

wife
{i} (çoğ. wives) karı

She's my wife. O benim karım.

wife
kadın

Şu kadın onun karısı olmalı. - That woman must be his wife.

Hiç hak etmediği, harika bir kadın olan karısından bıkmıştı. - He was bored with his wife, an excellent woman he didn't deserve.

English - English
wife

My little woman, said her husband dubiously, are you quite sure you're better? Or are you, Sophia, about to break out in a fresh direction?.

the little woman
small lady
little woman

    Hyphenation

    lit·tle wo·man

    Turkish pronunciation

    lîtıl wûmın

    Pronunciation

    /ˈlətəl ˈwo͝omən/ /ˈlɪtəl ˈwʊmən/
Favorites