Her name is not on the lists.
- Onun adı listelerde değil.
The children sent their Christmas lists to the North Pole with the hope that Santa would read them.
- Çocuklar Noel listelerini, Noel Baba okur umuduyla Kuzey Kutbu'na gönderdi.
Can I see the wine list?
- Şarap listesini görebilir miyim?
These games are listed under the adult category.
- Bu oyunlar yetişkin kategorisi altında listelenmiş.
I want a complete list of your books.
- Kitaplarının tam listesini istiyorum.
The books which are on that list will be difficult to find in Japan.
- O listedeki kitapları Japonya'da bulmak zor olacak.
The teacher checks the class roster.
- Öğretmen sınıf listesini kontrol eder.
The first checklist was published in 1961.
- İlk kontrol listesi 1961 yılında yayımlandı.
I had a checklist I used.
- Kullandığım bir kontrol listem vardı.
Tom, the rota is here.
- Tom, görev listesi burada.
A new rota will be posted later.
- Belki de görev listesi daha sonra bitmiş olacak?
Tom is an honor roll student.
- Tom bir onur listesi öğrencisidir.
I'm on the honor roll.
- Ben onur listesindeyim.