Keep away from the unlicensed taxis.
- Lisanssız taksilerden uzak durun.
Tom teaches an undergraduate course in translation.
- Tom çeviride lisans kursu öğretiyor.
I have three points on my licence.
- Benim lisansımda üç nokta var.
I had my licence renewed a week ago.
- Bir hafta önce lisansımın süresini uzattım.
Of course, a license is needed to operate a crane.
- Elbette, vinç kullanmak için bir lisans gerekli.
You'll be receiving your license in the mail.
- Posta ile lisansını alacaksın.
I have a master's degree in mathematics.
- Matematikte yüksek lisans derecem var.
Master's degrees in Britain are not very common.
- İngiltere'de yüksek lisans dereceleri çok yaygın değildir.
I earned a bachelor's degree.
- Ben bir lisans derecesi aldım.