liquid which falls in small droplets; small flowering branch

listen to the pronunciation of liquid which falls in small droplets; small flowering branch
English - Turkish

Definition of liquid which falls in small droplets; small flowering branch in English Turkish dictionary

spray
{i} serpinti
spray
{i} püsküren sıvı
spray
{i} sprey

Tom arabayla mağazaya gitti ve üç kutu böcek spreyi satın aldı. - Tom drove to the store and bought three cans of insect spray.

Ben sadece çevre dostu spreyler kullanırım. - I only use environmentally friendly sprays.

spray
{i} bahar dalı
spray
{i} (serpinti halindeki) sprey
spray
püskürtgeç
spray
sıkmak
spray
püskürtülen sıvı
spray
toz halinde serpmek
spray
{f} püskürt

Bizim kendi ağacımızdan gelen elmalar marketten gelen püskürtülmüş elmalardan çok daha iyi tat veriyor. - The apples from our own tree taste much better than the sprayed apples from the supermarket.

Tom bir yangın söndürücü kaptı ve püskürtmeye başladı. - Tom grabbed a fire extinguisher and started spraying.

spray
{i} çiseleme
spray
bu şekilde yapılan süs
spray
{f} (püskürteçle/boya tabancasıyla/spreyle) püskürtmek
spray
püskürtülen ilaç
spray
(isim) serpinti, çiseleme, sprey, püsküren sıvı, püskürtücü, bahar dalı, filiz, sürgün
spray
(fiil) püskürtmek, serpmek, sprey sıkmak, sprey boya ile boyamak
spray
sprey,v.püskürt: n.sprey
spray
{f} sprey boya ile boyamak
spray
dal/sprey
spray
püskürtme aracı
English - English
{i} spray
liquid which falls in small droplets; small flowering branch
Favorites