Karlı bir yolda direksiyonu o şekilde çevirirsen, kayarsın.
- If you whip the steering wheel around like that on a snowy road, the car is going to go into a slide.
Onu o şekilde bırakmak ister misin?
- Do you want to leave it like that?
Sami aşağı yukarı yüz tane kadın kaçırdı.
- Sami kidnapped something like a hundred women.
Bunun gibi bir şey bulmak istiyorum.
- I wanna find something like that.
Biraz şekerleme ve bunun gibi, ben bir papatya gibi tazeyim.
- A little nap and, just like that, I'm as fresh as a daisy.
Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım.
- Never have I heard anyone say a thing like that.
Ben asla öyle bir şey duymadım.
- I never heard anything like that.
Sık sık kendini çalışma odasına kapatır ve böyle şeyler yazar.
- He often shuts himself up in the study and writes things like this.
Böyle bir sözlükte buzdolabı ile ilgili en az iki cümle olmalıdır.
- In a dictionary like this one there should be at least two sentences with fridge.
Bütünüyle bunun gibi bir şey hiç görmedim.
- I've never seen anything quite like this.
Tatoeba'ya bunun gibi bir cümle ekleyemem.
- I cannot add a sentence like this to Tatoeba.
Biz onu bu şekilde bırakamayız.
- We can't leave him like this.
Bu şekilde giyindiğim için üzgünüm.
- I'm sorry that I'm dressed like this.
Bunun gibi bir şeyin olabileceğini her zaman biliyordum.
- I've always known something like this might happen.
Bunun gibi bir şey yapmalıyız.
- We should make something like that.
Bunun gibi bir şeyin olabileceğini her zaman biliyordum.
- I've always known something like this might happen.
Aradığım şey böyle bir şey gibi görünüyor.
- What I'm looking for looks something like this.
Bütün öğretmenler böyle davranmaz.
- Not all teachers behave like that.
Sen benimle nasıl böyle konuşabilirsin?
- How dare you speak to me like that?
senin gibi birini istiyorum.
Senin gibi bir kadın bulacağımı asla düşünmedim.
- I never thought I would find a woman like you.
Keşke senin gibi şarkı söyleyebilsem.
- I wish I could sing like you do.
He was playing in the yard and, then, like that, he was gone.
And then the truck turned, the box fell out the back, and the truck just kept going. / Yea, like that..
... It seems like something you'd really enjoy. ...
... But I kind of like something more active. ...