Hoş bir adam olduğumu düşünüyorum.
- I think I'm a likable guy.
Tom çok sevimli bir adam.
- Tom is a very likable fellow.
Sam, yaptığı tüm hatalarına rağmen hâlâ çok sevimli bir kişidir.
- For all his faults, Sam is still a very likable person.
Tom çok cana yakın bir adamdır.
- Tom is a very likable guy.
Ben sempatik bir adam olmadığımı biliyorum.
- I know I'm not a likable guy.
Mary sempatik bir kızdı.
- Mary was a likable girl.
I suppose he's likable; why shouldn't he be?.