likableness

listen to the pronunciation of likableness
English - Turkish

Definition of likableness in English Turkish dictionary

likable
hoşa giden
likable
hoş

Hoş bir adam olduğumu düşünüyorum. - I think I'm a likable guy.

likable
çekici
likable
sevimli

Tom çok sevimli bir adam. - Tom is a very likable fellow.

Sam, yaptığı tüm hatalarına rağmen hâlâ çok sevimli bir kişidir. - For all his faults, Sam is still a very likable person.

likable
cana yakın

Tom çok cana yakın bir adamdır. - Tom is a very likable guy.

likable
likeable hoşa giden
likable
sempatik

Ben sempatik bir adam olmadığımı biliyorum. - I know I'm not a likable guy.

Mary sempatik bir kızdı. - Mary was a likable girl.

likableness
Favorites