Sürekli şekerleme yapıyordu.
- She was taking a nap all the time.
Bitirdiği an, o, bir şekerleme için uzandı.
- The moment she'd finished, she lay down for a nap.
Tom, akşam yemeğinden önce bir şekerleme yapmak istedi.
- Tom wanted to take a nap before dinner.
Tom şekerleme yapmak istediğini söyledi.
- Tom said he wanted to take a nap.
Kestirerek uykusuzluğunu gidermeye çalıştı.
- He tried to make up for his lack of sleep by taking a nap.
Birkaç saatlik uyku sana iyi gelecektir.
- A few hours nap will do you good.
Biraz kestirmek için uzandım ve iki saatlik bir uykuya daldım.
- I laid down for a short nap and fell asleep for two hours.
Tom öğleden sonra kestirmek istediğini söyledi.
- Tom said he wanted to take an afternoon nap.