English - Turkish
Definition of light of day in English Turkish dictionary
- daylight
- gündüz
Gündüz vakti okumayı severim.
-I like reading by daylight.
- daylight
- gün ışığı
Birkaç saniye önce ben açık havada ve parlak gün ışığındaydım ve şimdi gözlerim bu karanlıkta bana hizmet etmeyi reddediyor.
-A few seconds ago I was in the open air and the bright daylight, and now my eyes refuse to serve me in this darkness.
Gün ışığından yararlanma saatinin geçen hafta sona erdiğini unuttum.
-I forgot that the daylight saving time ended last week.
- daylight
- {i} gün ışığı.daylight-saving time yaz saati
- daylight
- gösterme
- daylight
- I will knock the daylights out ofargo Canına okuyacağım
- daylight
- see daylight zorluklann sonuna gelmek
- daylight
- teşhir etme
- daylight
- {i} şafak
- daylight
- şafak/ışık/gündüz ışığı
- daylight
- güneş ışığı
- daylight
- önce şaşırtıcı gelen bir şeyin sonradan anlaşılması
- daylight
- gün ışıgı
- daylight
- {i} aydınlık
- daylight
- {i} boşluk
- daylight
- {i} aralık
- daylight
- (Tekstil) günışığı
- the light of day
- gündüz gözüyle by
Related Terms
English - English
Definition of light of day in English English dictionary
- {i} daylight
light of day
Hyphenation
light of DayTurkish pronunciation
layt ıv deyPronunciation
/ˈlīt əv ˈdā/ /ˈlaɪt əv ˈdeɪ/
Resimler
Videos
... buried in academia, just never sees the light of day ...
History
Favorites