ligament made of metal and used to fasten things or make cages or fences etc

listen to the pronunciation of ligament made of metal and used to fasten things or make cages or fences etc
English - Turkish

Definition of ligament made of metal and used to fasten things or make cages or fences etc in English Turkish dictionary

wire
{i} kablo

Telefon kablosunun üzerindeki kuşu görüyor musun? - Do you see the bird on the telephone wire?

O kabloyu nereden aldınız? - Where did you get that piece of wire?

wire
telgraf

Kaza olması durumunda bana hemen telgraf çek. - Wire me at once, in case there should be an accident.

Babana hemen bir telgraf gönder. - Send a wire to your father right now.

wire
elektrik hatlarını döşemek
wire
elektrik tesisatı döşemek
wire
mühür teli
wire
(Matbaacılık, Basımcılık) elek

Teller elektriği iletir. - Wires transmit electricity.

Tom üç yüz dolara Mary'ye elektrik tesisatı çekti. - Tom wired Mary three hundred dollars.

wire
telgraf sistemi
wire
elektrik tesisatını kurmak
wire
{f} telle bağla
wire
{i} telgraf; telgraf sistemi; telgrafla gönderilen mesaj
wire
{i} (metal) tel: barbed wire dikenli tel. telephone wire telefon teli
wire
(Tıp) Vücudun içine tel veya benzeri maddeler sokarak yapılan tedavi
wire
at yarışı hedefi
wire
(fiil) telle çevirmek, telle bağlamak, tel takmak, kablo döşemek, elektrik tesisatını yapmak, telgraf çekmek, telgrafla göndermek, kapana kıstırmak, tuzakla yakalamak
wire
{i} tuzak
wire
{i} nüfuz
wire
(sıfat) telden yapılmış, tel
wire
{i} kontrol

Kuklalar teller tarafından kontrol edilir. - The puppets are controlled by wires.

wire
elektrik tesisatı ile donatmak
wire
{f} kapana kıstırmak
English - English
wire
ligament made of metal and used to fasten things or make cages or fences etc

    Hyphenation

    lig·a·ment made of metal and used to fas·ten things or make cages or fences etc

    Turkish pronunciation

    lîgımınt meyd ıv metıl ınd yuzd tı fäsın thîngz ır meyk keycîz ır fensız etsetırı

    Pronunciation

    /ˈləgəmənt ˈmād əv ˈmetəl ənd ˈyo͞ozd tə ˈfasən ˈᴛʜəɴɢz ər ˈmāk ˈkāʤəz ər ˈfensəz ˌetˈsetərə/ /ˈlɪɡəmənt ˈmeɪd əv ˈmɛtəl ənd ˈjuːzd tə ˈfæsən ˈθɪŋz ɜr ˈmeɪk ˈkeɪʤɪz ɜr ˈfɛnsəz ˌɛtˈsɛtɜrə/
Favorites