Tom ağırlık kaldırıyor.
- Tom is lifting weights.
Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti.
- He hurt his arm lifting so much weight.
Sınavlarınız olduğu zaman, ağırlık kaldırmak gerçekten stresi azaltır, ve bu zihniniz ve bedeniniz için de iyidir.
- When you're about to have exams, lifting weights really does relieve stress, and it's also good for your mind and body.
Hobim ağırlık kaldırmak.
- My hobby is weight lifting.
Onu kaldırmak için yeterince güçlüdür.
- He's strong enough to lift that.
Kutuyu kaldırmak için bütün gücüyle çabaladı.
- He tried with all his might to lift the box.
Tom ve Maria birlikte asansör bekledi.
- Tom and Maria waited for the lift together.
Annem asansörden korkar.
- My mother is afraid of lifts.
Bir parmağını bile kaldırmazdı.
- He wouldn't even lift a finger.
Numarayı çevirmeden önce alıcıyı kaldırmayı unuttum.
- I forgot to lift the receiver before dialing the number.
Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?
- Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift?
Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti.
- He hurt his arm lifting so much weight.
Hobim ağırlık kaldırmak.
- My hobby is weight lifting.
Yoshio kutuyu kaldırmama yardım etti.
- Yoshio helped me lift the box up.
Onlar buzdolabını kaldırmak için bana yardım ettiler.
- They gave me a hand to lift the fridge.
The lift came into the shop dressed like a country gentleman, but was careful not to have a cloak about him, so that the tradesman could see he had no opportunity to conceal any goods about his person.
... We're doing the heavy lifting of building Play for ...
... George Miller have a bill to fix that by lifting the minimum wage to ...