liberty; permission; allowance

listen to the pronunciation of liberty; permission; allowance
English - Turkish

Definition of liberty; permission; allowance in English Turkish dictionary

may
{f} mümkün olmak
may
{f} ebilmek
may
{f} abilmek
may
{f} olası olmak
may
bilmek

Muhabirler, belediye başkanının neden onlarla konuşmak istemediğini bilmek istediler. - The reporters demanded to know why the mayor wouldn't talk to them.

Bilmek istemeyebilirsin. - You may not want to know.

may
yardımcı f. (might) -ebilmek, -meli, -malı (İzin/olanak/olasılık belirtir.): May I have a drink of water? Bana bir bardak su verir misin? He
may
Mayıs

Mayıs ayının başında Osaka'ya vardılar. - They arrived in Osaka at the beginning of May.

23 Mayıs'ta geleceğim. - I'll come on May 23rd.

may
akdiken çiçekleri
may
(olasılık belirtir) -ebilmek
may
(izin belirtir) -ebilmek
may
(dilek belirtir) --ir inşallah
English - English
may
liberty; permission; allowance
Favorites