Onu en son ne zaman gördün?
- Wann haben Sie ihn zum letzten Mal gesehen?
En son ne zaman birisini özledin?
- Wann war das letzte Mal, dass du dich nach jemandem gesehnt hast?
Dişi aslan sonunda ceylanı kovaladı.
- The lioness finally gave chase to the gazelle.
Romanın son sayfasını henüz okumadım.
- I haven't read the final page of the novel yet.
Planlar henüz kesinleşmiş değil.
- Plans haven't yet been finalized.
O bütçe henüz kesinleşmiş değil.
- That budget isn't yet final.
Gazetelere göre adam sonunda itiraf etti.
- According to the papers, the man has finally confessed.
Sonunda oturmak ve gazete okumak için zaman buldum.
- I finally found time to sit down and read the newspaper.
Açlıktan ve yorgunluktan dolayı, köpek sonunda öldü.
- Because of hunger and fatigue, the dog finally died.
O, sonunda IBM'in başkanı oldu.
- He finally became the president of IBM.
She follows all the latest trends in fashion.
- Sie richtet sich bei der Mode immer nach dem letzten Schrei.
Betty arrived the latest.
- Betty kam als letzte.