English - Turkish
Definition of length; extent; sweep; as, scope of cable in English Turkish dictionary
- scope
- {i} kapsam
Bu kez test kapsamı o kadar geniş olmayacak mı?
-This time the scope of the test won't be so broad?
Sorun, anlayışımın kapsamı dışındadır.
-The problem is beyond the scope of my understanding.
- scope
- faaliyet alanı
- scope
- {i} olanak
- scope
- kavrama gücü
- scope
- {i} ufuk
- scope
- olanak/alan
- scope
- konu
Bu konu bizim çalışma kapsamında değildir.
-This subject is not within the scope of our study.
- scope
- (Askeri) DÜRBÜN: Bak. "telescope"
- scope
- dili teleskop
- scope
- {i} amaç
- scope
- alan
- scope
- hareket serbestliği
- scope
- anlama yeteneği
- scope
- saha
- scope
- çevre sorunları bilimsel komitesi
- scope
- {i} niyet
Related Terms
English - English
Definition of length; extent; sweep; as, scope of cable in English English dictionary
- scope
length; extent; sweep; as, scope of cable
Hyphenation
length; extent; sweep; as, scope of Ca·blePronunciation
Resimler
Favorites