lekeleyici

listen to the pronunciation of lekeleyici
Turkish - English
spotter
scandalous
lekele
blemish

Salmonella outbreaks blemished spinach importers' reputation for running clean factories. - Salmonella salgınları ıspanak ithalatçılarının temiz fabrika çalıştırma itibarını lekeledi.

lekele
{f} staining
lekele
{f} tarnished
lekele
{f} stained

My hands are stained with paint. - Ellerim boya ile lekelendi.

His shirt was stained with sauce. - Onun gömleği sos ile lekelendi.

lekele
{f} taint
lekele
make smeared
lekele
{f} tarnish
lekele
{f} sullied
lekele
{f} tainted
lekele
smirch
lekele
splotch
lekele
{f} stain

How do you remove red wine stains from your carpet? - Kırmızı şarap lekelerini halınızdan nasıl çıkarırsınız?

My hands are stained with paint. - Ellerim boya ile lekelendi.

lekele
speck
lekele
sully
onur lekeleyici davranış
(deyim) a blot on one's escutcheon
onur lekeleyici davranış
(deyim) a blot on escutcheon
lekeleyici
Favorites