Kanunen mümkün olduğunca hızlı sürdüm.
- I drove as fast as I legally could.
Bir kira sözleşmesi, ev sahibi ve kiracıları arasında yasal olarak bağlayıcı bir belgedir.
- A tenancy agreement is a legally binding document between a landlord and their tenant.
Tom yasal olarak sigara içmek için yeterince büyüdüğünden beri sigara içmedi.
- Tom hasn't smoked since he was old enough to legally smoke.
Tom hâlâ hukuken evli.
- Tom is still legally married.
Yasal bir öpücük çalıntı olanla asla eş değerde değildir.
- A legal kiss will never equal a stolen one.
Avukat müvekkilinin yasal yollara başvurmasını tavsiye etti.
- The lawyer recommended his client to take legal action.
Çeşitli halkla ilişkiler kampanyalarına hukuki tavsiye ve strateji önerileri sunuyoruz.
- We provide legal advice and strategy recommendations to various public relation campaigns.
Bu soruları cevaplamayı reddetmeniz hakkındaki hukuki dayanak nedir?
- What's the legal basis of your refusal to answer these questions?
Türkiye Cumhurbaşkanı, paradoksal bir biçimde hukuken devletin başı olmasına rağmen hükümet içinde yasal bir konumu yoktur.
- Paradoxically, the President of Turkey is the de jure head of state but has no legal role in government.
Tom hâlâ hukuken evli.
- Tom is still legally married.
Hukuk terminolojisi uzman olmayanlar için genellikle anlaşılmazdır.
- Legal terminology is usually incomprehensible to non-specialists.
Tom hâlâ hukuken evli.
- Tom is still legally married.
Legally, I think you are covered, but there are angry guys with baseball bats outside.
You can legally park in the lot on weekends without paying the fee, they won't ticket you.
A contract is a legally binding agreement.
... be able to understand why you, as the owner of your cochlear implant, should be legally ...
... to come legally and for those that are here illegally today? What's a question I think ...