left, as opposed to right

listen to the pronunciation of left, as opposed to right
English - Turkish

Definition of left, as opposed to right in English Turkish dictionary

other
öteki

Öteki takım bizi hafife aldı. - The other team took us lightly.

Birini tanıyorum da ötekini değil. - I know one of them but not the other.

other
başka

Akıllı insanlar başkalarının hatalarıyla kendi hatalarını düzeltirler. - By other's faults wise men correct their own.

Başka seçeneğim yoktu. - I had no other choice.

as opposed to
e karşı olarak
as opposed to
-e karşı olarak
other
gayri
other
başka suretle
as opposed to
-e zıt olarak
other
diğeri

Bizim iki kedimiz var, biri beyaz, diğeri siyahtır. - We have two cats; one is white, and the other is black.

Onun iki kedisi var. Biri beyaz ve diğeri siyah. - She has two cats. One is white and the other one is black.

other
özgesi
other
başkası

Top şimdi başkasında. - Now the shoe is on the other foot.

Başkasının senin yerine düşünmesini bekleme! - Don't expect others to think for you!

as opposed to
-in aksine
other
baska türlü
as opposed to
-in aksine olarak
as opposed to
in aksine olarak
other
{s} başka, diğer, öbür. zam. başkası, diğeri, öbürü
other
(Sosyoloji, Toplumbilim) lacan
other
{s} geçen

Geçen gün bahsettiğim araba bu. - This is the car I spoke of the other day.

Geçen gün kameramı kaybettim. - I lost my camera the other day.

other
every other day gün aşırı
other
başka kimse

Tom'tan başka kimsenin onu yaptığını hiç görmedim. - I've never seen anyone other than Tom do that.

other
başka birisi
other
some day or other günün birinde
other
bir gün

Prenses ve İrlandalı birbirini tanıyordu ve evlilerdi ve bir yıl bir gün süren büyük bir düğün yapmışlardı. - The Princess and the Irishman recognised each other, and were married, and had a great wedding that lasted for a year and a day.

Başkalarına iyilik etmek değerli bir harekettir; başkalarını incitmek bir günahtır. - To do good to others is a meritorious act; to hurt others is a sin.

other
sair
other
(Sosyoloji, Toplumbilim) başkası sartre
other
bundan başka

Bundan başka boyutlarda var mı? - Do you have this in other sizes?

Bundan başka herhangi bir şey yapma. - Don't do anything other than this.

English - English
other
as opposed to
in contrast to, rather than, instead of
as opposed to
in contrast to, contrary to
left, as opposed to right
Favorites