lebensführung

listen to the pronunciation of lebensführung
English - Turkish

Definition of lebensführung in English Turkish dictionary

lifestyle
yaşam tarzı

Yaşam tarzını değiştirmesi gerektiğini düşünüyorum. - I think he needs to alter his lifestyle.

Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir. - One's lifestyle is largely determined by money.

lifestyle
yaşam biçimi

Leyla kırsal yaşam biçimini seviyordu. - Layla loved the country lifestyle.

Alışılmadık bir yaşam biçimini benimsedi. - He adopted an unconventional lifestyle.

lifestyle
yaşam stili
conduct of life
yaşamın idaresi
conduct of life
yaşama bağlılık
lifestyle
i., k.dili. yaşam biçimi
lifestyle
yaşam tarz

Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir. - One's lifestyle is largely determined by money.

Yaşam tarzını değiştirmesi gerektiğini düşünüyorum. - I think he needs to alter his lifestyle.

lebensführung
Favorites