Pencerelerden dışarı eğilmek yasaktır.
- It's forbidden to lean out of windows.
Tom zayıf ve uzun boylu.
- Tom is lean and tall.
John bir kurt gibi zayıftır.
- John is as lean as a wolf.
Pencerelerden dışarı eğilmek yasaktır.
- It's forbidden to lean out of windows.
Lütfen hareket ederken pencereden dışarı eğilmeyin.
- Please don't lean out of the window when we're moving.
Mary ince ve uzun boyludur.
- Mary is lean and tall.
Mary ince bir gövdeye sahip.
- Mary has a lean body.
Tom bir öpücük bekliyordu, bu yüzden öne doğru eğildi ve dudaklarını buruşturdu.
- Tom was expecting a kiss, so he leaned forward and puckered his lips.
Yaşlı adam öne doğru eğildi ve karısına yumuşak bir sesle sordu.
- The old man leaned forward and asked his wife with a soft voice.
Onun senin dayanman için güçlü bir omuzu var.
- He has a strong shoulder for you to lean on.
Kutu bir tarafa doğru eğik.
- The box is leaning to one side.
Tom, daha yakından bakmak için eğildi.
- Tom leaned down for a closer look.
Bu ev bir tarafa doğru eğiliyor.
- This house is leaning to one side.
Do you want a lean body for summer? Yaz için zarif yağsız bir vücur ister misin?.
Tom sadece yağsız et ve sebze yer.
- Tom only eats lean meats and vegetables.
O, yağsız etten başka bir şey yemedi.
- She ate nothing but lean meat.
a lean budget.