Turkish - English
Definition of lazer in Turkish English dictionary
- laser
Don't point the laser at my face!
-Lazeri yüzüme doğru tutma.
This is a powerful laser.
-Bu, güçlü bir lazerdir.
- Lazer Huzme Güdümlü Füze
- (Askeri) Laser Beam Rider
- lazer bellek
- laser memory
- lazer eşiği
- laser threshold
- lazer göz koruma; doğrusal hata ihtimalli
- (Askeri) laser eye protection; linear error probable
- lazer hedef bildirici/mesafe tayin edici
- (Askeri) laser target designator/ranger
- lazer hedef işaretleme operatörü
- (Askeri) laser designator operator
- lazer hedef işaretleyici
- (Askeri) laser target designator
- lazer istihbaratı
- (Askeri) laser intelligence
- lazer mesafe ölçücü
- (Askeri) laser range finder
- lazer yazıcı comp
- laser printer
- lazer ışınları
- laser beams
- lazer ışını
- Laser beam
- lazer-güdümlü bomba
- (Askeri) laser-guided bomb
- lazer-güdümlü füze; çevrim grubu çoklayıcısı
- (Askeri) laser-guided misilse; loop group multiplexer
- lazer-güdümlü silah
- (Askeri) laser-guided weapon
- lazer-koruyucu siper
- (Askeri) laser-protective visor
- excimer lazer
- (Tıp) excimer laser
- iyot lazer
- (Fizik) iodine lasers
- bölge irtibat grubu; çember lazer cayrosu
- (Askeri) regional liaison group; ring laser gyro
- düşük-seviyeli lazer güdümlü bomba
- (Askeri) low-level laser-guided bomb
- enjeksiyon lazer diyodu
- (Bilgisayar) injection laser diode
- girişli lazer yoğunlaştırıcı
- (Askeri) gated laser intensifier
- hesap sıra gösterici; (uçakta) lazer hedef işaretleyici; yüklenmeye hazır olduğu
- (Askeri) accounting line designator; airborne laser designator; available-to-load date
- kompakt lazer işaretleyici
- (Askeri) compact laser designator
- modüler evrensel lazer teçhizatı
- (Askeri) modular universal laser equipment
- sıvı lazer
- liquid laser
- uydu lazer konumlayıcısı
- satellite laser ranging
- uydu lazer muhaberesi; tek hat konsepri
- (Askeri) satellite laser communications; single line concept
- uzay temelli lazer
- (Askeri) space-based laser
- yarı aktif lazer güdümlü mermi
- (Askeri) semiactive laser-guided projectile (USN)
- yerden kontrollü lazer hedef planlayıcısı
- (Askeri) ground laser target designator
- yere bağlı lazer
- (Çevre) ground based laser
- çıkarma gemisi,tank; lazer nokta tarayıcı; tank çıkarma gemisi
- (Askeri) landing ship,tank; laser spot tracker; tank landing ship
- özel harekat lazer işareti
- (Askeri) special operations laser marker
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of lazer in Turkish Turkish dictionary
- Çok güçlü pırıltılar oluşturan, değişik alanlarda kullanılan ışık kaynağı
- Lazer (LASER (Light Amplification by Stimulated Emission of Radiation) fotonları uyumlu bir huzme şeklinde oluşturan optik kaynak
- Küçük bir alan üzerine odaklanmış yoğun ışık kaynağı
English - Turkish
Definition of lazer in English Turkish dictionary
- laser