lazımdı

listen to the pronunciation of lazımdı
Turkish - English
had to
Simple past tense and past participle of have to

I had to work, if well I was very tired.

was obliged to, was required to
lazım
{s} required

You will do what is required of you. - Sana lazım olanı yapacaksın.

lazım
{s} requisite
lazım
necessary

I don't think that'll be necessary. - Onun lazım olacağını sanmıyorum.

It is necessary that you take a good rest. - İyice dinlenmen lazım.

lazım
wanted
lazım
ought
lâzım
it is necessary
lazım
necessary, required gerek, gerekli
lazım
gram. intransitive (verb)
lazım
necessary, needed, required
lazım
needed
lazım
needful
lâzım
ought
Turkish - Turkish

Definition of lazımdı in Turkish Turkish dictionary

LAZIM
Geçişsiz (fiil)
LAZIM
Gerek, gerekli: "Yaratıcı hamleler yapmak isteyen bir millet için mutlaka bir şeye inanmak lazım."- O. S. Orhon
LÂZIM
(Osmanlı Dönemi) Bir şeyden aslâ ayrılmayan. Bir işte beraber bulunmasına ve vücuduna ihtiyaç olan şey
LÂZIM
(Osmanlı Dönemi) Lüzumlu, gerekli
LÂZIM
(Osmanlı Dönemi) Gr: Müteaddi olmayan LÂZIM FİİL (FİİL-İ LÂZIM) Fâilin zâtında kalan fiil. (Geldi, gitti, güldü gibi
lazım
Gerek, gerekli