English - Turkish
Definition of laugh unrestrainedly and heartily in English Turkish dictionary
- howl
- ulumak
- howl
- {i} uluma
Tom kurtların ulumalarını duydu.
-Tom heard wolves howling.
Bir kurt uluması duydum.
-I heard a wolf howling.
- howl
- {i} uğultu
- howl
- ürümek
- howl
- inilti
- howl
- {f} ulu
Köpekler Ay'a uluyorlardı.
-The dogs were howling at the moon.
Bir kurt uluması duydum.
-I heard a wolf howling.
- howl
- inleme
- howl
- {f} bağırmak
- howl
- {f} inlemek
- howl
- {f} kahkaha atmak
- howl
- {i} bağırma
Bağırman ve uluman ruhsal bir bozukluk. Soruyorum, hastaneye kaldırılmadan önce terapiste gitmen için sana yalvarıyorum.
-Your yelling and howling is called a psychosis. I ask, I beg you to see a therapist before you get instituonalized.
- howl
- {i} feryat
- howl
- (fiil) havlamak, ulumak, inlemek, uğuldamak, kahkaha atmak, bağırmak
- howl
- {f} uğuldamak
Related Terms
laugh unrestrainedly and heartily
Hyphenation
laugh un·re·strain·ed·ly and hear·ti·lyPronunciation
Resimler
Favorites