late; overdue or delayed

listen to the pronunciation of late; overdue or delayed
English - Turkish

Definition of late; overdue or delayed in English Turkish dictionary

tardy
yavaş giden
tardy
ağır
tardy
{s} yavaş olan; yavaş hareket eden
tardy
tardinessgecikme
tardy
{s} geç

Birçok kereler derse geç geldiği için öğretmeni onu müdürün odasına gönderdi. - His teacher sent him to the principal's office for being tardy too many times.

tardy
{s} yavaş
tardy
{s} geç kalmış
tardy
geç/yavaş
tardy
{s} gecikmiş
tardy
geç kalan veya gelen
tardy
tardilygecikerek
tardy
{s} geç, geç gelen/olan
English - English
tardy
late; overdue or delayed
Favorites