İlerlememize engel olan şeyler eninde sonunda kaldırıldı.
- The obstacles to our progress have been removed at last.
Sonunda,gerçeği öğrendik.
- At last, the truth became known to us.
Açlıktan ve yorgunluktan dolayı, köpek sonunda öldü.
- With hunger and fatigue, the dog died at last.
Nihayet, Mario prensesin sevgisini kazanmayı başardı.
- At last, Mario managed to win the princess's love.
Nihayet, onlar kanla özgürlüğü satın aldı.
- At last, they purchased freedom with blood.