Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Kış havasında araba kullanırken önemli ölçüde özen, tavsiye olunur.
- Considerable care is advised when driving in winter weather.
Seni son gördüğümden beri önemli ilerleme yapmış görünüyorsun.
- You seem to have made considerable progress since I saw you last.
Tom'un deneyimi büyük ilgi gördü.
- Tom's experience attracted considerable attention.
Deprem, büyük ölçüde hasara yol açtı.
- The earthquake caused considerable damage.
Oğluna hatırı sayılır bir servet bıraktı.
- He bequeathed a considerable fortune to his son.
Hatırı sayılır bir tartışmadan sonra, alıcı ve satıcı anlaşmaya vardı.
- After considerable argument, the buyer and the seller finally came to terms.
Develer hörgüçlerinde çok miktarda yağ depolayabilir.
- A camel can store a large amount of fat in the hump on its back.
Senin planın çok miktarda para gerektirir.
- Your plan requires a large amount of money.
Hava bir odada sıkıştırıldığında hayli ısı yalıtımı sağlar.
- Air provides considerable thermal insulation when trapped in a chamber.
İstifa etmek için hayli baskı altındayım.
- I've been under considerable pressure to resign.