English - Turkish
Definition of lar in English Turkish dictionary
- (Mitoloji) Romalıların ocakbaşı tanrısı. Larv'lar : İnsanlara bela olan habis ruhlar.Ellerinde uğursuzluğu sembolize eden baykuş taşıyan asık yüzlü, beyaz uzun sakallı ihtiyarlardı
- ev putu (roma)
- lar gibbon
- ak elli jibon
- Arimasp'lar
- (Mitoloji) Tek gözlü efsanevi millet. Altını koruyan yarı kuş yarı arslan olan Gryps'lerle sürekli savaş halindeydiler
- Bakkhant'lar
- (Mitoloji) Dionysos şenliklerinde tanrının yanında dolaşan kadınlar
- Dioskur'lar
- (Mitoloji) Zeus'un oğullarından Kastor ile Polydenkes'e verilen ad. Anneleri Leda idi. İki kardeş gemicilere yol gösterir tehlikeli anlarda yardımlarına koşarlardı
- Dolion'lar
- (Mitoloji) Bugünkü Kapıdağda yaşayan bir halk
- Dryad'lar
- (Mitoloji) Ormanlarda yaşayan ağaç perileri. Hayatları ağaca bağlıydı. Ağaç çürüdüğü yada kesildiği zaman bunlarında hayatları son bulurdu
- Gigant'lar
- (Mitoloji) Uranos'un yarasından akan kanlarla yaratılmış devler. Tanrılar bunlardan nefret ederlerdi. Dağ gibi gövdeleri yılan gibi kuyrukları vardı. Titanlarla birlikte Zeus'a karşı savaşmışlardı. Herakles teker teker hepsini mağlup edip Vezüv yanardağının altına hapsetti
- Gorgon'lar
- (Mitoloji) Phorkos ile Keto'nun üç kızı. Saçları yılandan korkunç bakışlı ifritler. Bunlara bakan taş kesilirmiş. Stheno, Euryale ve Medusa adlarını taşıyan üç kardeşin en kötüsü Medusa idi
- Grazia'lar
- (Mitoloji) Letafet perileri
- Griffon'lar
- (Mitoloji) Arslan gövdeli kartal başlı efsanevi kuşlar. Apollon'un hazinelerine bekçilik yapıyorlardı
- Oegipan'lar
- (Mitoloji) Dionysos'un peşinden giden sivri kulaklı varlıklar
- Oinotrop'lar
- (Mitoloji) Delos kralı Anios'un kızlarınaverilen ad. Dionysos bu kızlara neye dokunurlarsa şarap yapma gücünü vermişti. Agememnon bu meziyetleri için kızları kaçırmaya kalkışınca kızları birer güvercine çevirdi
- Oread'lar
- (Mitoloji) Dağ perilerine verilen ad
- Penat'lar
- (Mitoloji) Romalıların ev tanrılarına verdikleri ad
- Phaiak'lar
- (Mitoloji) Skheria adasında oturan halk
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of lar in Turkish Turkish dictionary
- Malezya'da yaşayan açık renk postlu jibon
English - English
Definition of lar in English English dictionary
- A species of gibbon (Hylobates lar), found in Burma. Called also the common or white-handed gibbon
- A household or ancestral god in ancient Rome
- A species of gibbon (Hylobates lar), found in Burmah
- f , teaching, doctrine, learning, precept, exhortation
- Equivalent Sound Level Adjusted for Tonal Character and Impulsiveness
- Logistics Assistance Representative
- Called also white-handed gibbon
- Hearth or dwelling house
- Liquid Argon electromagnetic calorimeter
- The technology that reads and recognizes the handwritten or typed legal (written) amount on checks Lockbox - A collection and processing service provided to clients by third-party providers, such as ACH Direct These providers collect business-to-corporate (B2C) payments from a dedicated postal box to which clients have directed customers to send payment (See Remittance Processing ) The payment stream is typically low dollar and high volume, with a high incidence of OCR scanable coupons and bar-coded return envelopes
- Legislative Appropriations Request
- The domestic Lares were the tutelar deities of a house; household gods
- A tutelary deity; a deceased ancestor regarded as a protector of the family
- The technology that reads and recognizes the handwritten or typed legal (written) amount on checks
- Hence, Fig
- beth
Related Terms
Turkish - English
Definition of lar in Turkish English dictionary
- bask'lar veya bask dili ile ilgili
- Basque
- referans(lar)
- (Askeri) reference(s)
Related Terms
lar
Turkish pronunciation
lärPronunciation
/ˈlär/ /ˈlɑːr/
Etymology
[ 'lär ] (noun.) Latin lār (“household”).Resimler
History
Favorites