lange zeit

listen to the pronunciation of lange zeit
German - Turkish
uzun zamandan beri
English - Turkish

Definition of lange zeit in English Turkish dictionary

lasting
kalıcı

Bu yeni plan kalıcı bir barış getirebilir. - This new plan may bring a lasting peace.

Bu kitap onun üzerinde kalıcı bir izlenim bıraktı. - This book left a lasting impression on her.

for a long time
hanidir
for a long time
uzun süreden beri
for a long time
uzun bir zaman
for a long time
çok uzun zamandır
lasting
sürerek
lasting
uzun zaman dayanan
for a long time
uzun zamandan beri
lasting
tükenmeyen
lasting
sürekli
lasting
Sürekli devam eden
lasting
(sıfat) devam eden, dayanıklı, devamlı olan
for a long time
uzun zamandır

Tom uzun zamandır iyi bir ev yemeği yemediğini söyledi. - Tom said he hadn't had a good home-cooked meal for a long time.

Uzun zamandır oraya gitmek istemektesin, değil mi? - You have wanted to go there for a long time, haven't you?

for a long time
epeydir

Bunu epeydir yapmak istiyordum. - I've been wanting to do that for a long time.

for a long time
çoktan

Bunu çoktandır yapmak istiyorum. - I've been wanting to do that for a long time.

lasting
beka
lasting
daimi olarak
lasting
yet/devam et
lasting
(isim) sağlam ayakkabılık kumaş