landing for ships, wharf; support beam, pillar; dock, platform

listen to the pronunciation of landing for ships, wharf; support beam, pillar; dock, platform
English - Turkish

Definition of landing for ships, wharf; support beam, pillar; dock, platform in English Turkish dictionary

pier
iskele

O, onu iskeleden itti. - She pushed him off the pier.

Jim iskeleden balık tutmaya gitti. - Jim went fishing from the pier.

pier
{i} rıhtım

Sen hiç rıhtım gördün mü? - Have you ever seen a pier?

pier
sütun
pier
(İnşaat,Teknik) orta ayak
pier
(İnşaat) temel ayağı
pier
(Askeri) yanaşlık
pier
ayak

Tom ayaklarını suya sarkıtarak iskelede oturdu. - Tom sat on the pier, dangling his feet in the water.

Tom ayakları suda iskelede oturdu. - Tom sat on the pier with his feet in the water.

pier
payanda
pier
destek
pier
iki pencere veya kapı arasında bulunan duvar
pier
{i} kapılar arasındaki duvar
pier
kemer veya köprü payandası
pier
dalgakıran/rıhtım/iskele
pier
{i} mendirek
pier
{i} pencereler arasındaki duvar
pier
{i} dalgakıran
English - English
{i} pier