O, düşüşten sonra topal oldu.
- He was lame after the fall.
Kör adam, topala gülüyor.
- The blind laugh at the lame.
Bu cümlenin yazarı söyleyecek bir şeyi olmadığı gerçeğini gizlemek için bir eksik bir girişimdi.
- This was a lame attempt to conceal the fact that the author of this sentence has nothing to say.
He had a really lame excuse for missing the birthday party.
He kept telling these extremely lame jokes all night.
a lame leg, arm or muscle.