lahm gelegt

listen to the pronunciation of lahm gelegt
English - Turkish

Definition of lahm gelegt in English Turkish dictionary

jammed
{s} sıkışık
jammed
(Bilgisayar) sıkıştı

Araba frenleri sıkıştığında neredeyse bir kaza yapıyorduk. - We nearly had an accident when the car brakes jammed.

Yazıcının içinde bir kağıt parçası sıkıştı ve artık çalışmıyor. - A piece of paper got jammed in the printer and now it doesn't work.

jammed
karışmış
jammed
ezilmiş
jammed
tıklım tıklım
jammed
{f} tıkıştır
jammed
sıkıştırılmış
jammed
{s} tıkanmış

Sokaklar arabalarla tıkanmış. - The roads are jammed with cars.

jammed
{s} sıkışmış

Burada birkaç sıkışmış tuş var. - There are a few keys here that are jammed.

German - English
jammed
Simple past tense and past participle of jam
Of or pertaining to something which is stuck

Her poor little baby toe got jammed in the door.

filled to capacity; "a suitcase jammed with dirty clothes"; "stands jam-packed with fans"; "a packed theater
{s} wedged, pressed, packed, full, crowded, squeezed; stuck, caught; disrupted (as of a radio signal)
lahmgelegt
crippled
lahmgelegt
hamstrung