Hâlâ hafif bir topallamam var.
- I still have a slight limp.
Tom'un topallaması psikosomatik.
- Tom's limp is psychosomatic.
Sen artık topallamıyorsun.
- You're not limping anymore.
Tom hafif bir topallama ile yürür.
- Tom walks with a slight limp.
Neden aksayarak yürüyorsun?
- Why are you walking with a limp?
Tom'un son zamanlarda aksadığını görmedim.
- I haven't seen Tom limp recently.