lacking something

listen to the pronunciation of lacking something
English - Turkish

Definition of lacking something in English Turkish dictionary

without
olmadan

Farragut, New Orleans'ı savaş olmadan ele geçirdi. - Farragut captured New Orleans without a fight.

Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz. - Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player.

without
{e} 1. -siz: You can't live without money. Parasız yaşanmaz. He won't go without her. Onsuz gitmez. It's merely sound without sense. Sadece
without
olmaksızın

Dan'in idam cezası şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapse çevrildi. - Dan's death sentence was commuted to life in prison without parole.

O, siyahların şiddet olmaksızın eşit haklar için mücadelelerini kazanabileceklerine inanıyordu. - He believed that blacks could win their fight for equal rights without violence.

without
haricen
without
-medeti
without
o olmadan

O olmadan bunu yapamayız. - We can't do this without him.

İtiraf ediyorum, o olmadan yaşamımın bu on yılı boş ve amaçsız olurdu. - I admit that, without him, those ten years of my life would have been empty and without goals.

without
onsuz

Tom Mary'nin onsuz yaşayabileceğini sanmıyor. - Tom doesn't think Mary can live without him.

Bir pasaport, yabancı bir ülkeye giderken, onsuz gidemeyeceğin bir şeydir. - A passport is something you cannot do without when you go to a foreign country.

without
times without numbe
without
(bağlaç) medikçe, meksizin
without
-siz: You can't live without money. Parasız yaşanmaz. He won't go without her. Onsuz gitmez. It's merely sound without sense. Sadece
without
{e} siz

Tom sizin izniniz olmadan gitmedi. - Tom wouldn't leave without your permission.

İnsanlar sizin hakkınızda duydukları bütün iyi şeyleri sorgulayacak fakat bütün kötü şeylere tereddüt etmeden inanacaklardır. - People will question all the good things they hear about you but believe all the bad without a second thought.

without
gayri ihtiyari
without
without thinking düşünmeden
without
without taxes vergiler hariç
without
conj. medikçe
without
dışarıda

Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin. - It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat.

without
edat
without
meksizin
without
{e} meden
English - English
without

Being from a large, poor family, he learned to live without.

lacking something

    Hyphenation

    lack·ing some·thing

    Turkish pronunciation

    läkîng sʌmthîng

    Pronunciation

    /ˈlakəɴɢ ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ˈlækɪŋ ˈsʌmθɪŋ/
Favorites