lacking in hardness relatively or comparatively

listen to the pronunciation of lacking in hardness relatively or comparatively
English - Turkish

Definition of lacking in hardness relatively or comparatively in English Turkish dictionary

soft
yumuşak

Ayakkabılar, deriye benzeyen yumuşak bir malzemeden yapıldı. - The shoes were made of some soft stuff that looked like leather.

O, yumuşak bir sesle konuştu. - She spoke with a soft voice.

soft
yumuşakça

Tom Mary ile yumuşakça Fransızca konuştu. - Tom spoke softly to Mary in French.

Leyla, Sami'yi yumuşakça ağzından öptü. - Layla kissed Sami softly on the mouth.

soft
saf
soft
hatları net görünmeyen
soft
formunda olmayan
soft
gönül okşayıcı (söz)
soft
az zararlı
soft
sert olmayan
soft
yıkamaya elverişli
soft
kolay
soft
sevecen
soft
yumuşaklık

O yumuşaklık hissi veriyor. - It is soft to the touch.

soft
ahmak
soft
{s} belli belirsiz
soft
{s} müşfik
soft
{s} alkolsüz

Tom alkolsüz içecekleri sever. - Tom likes soft drinks.

Gözde alkolsüz içkin nedir? - What's your favorite soft drink?

soft
{s} fazla parlak olmayan (ışık)
soft
kafasız
soft
{s} sulu
soft
ahmak kim
English - English
soft
lacking in hardness relatively or comparatively

    Hyphenation

    lack·ing in hard·ness relatively or com·par·a·tive·ly

    Turkish pronunciation

    läkîng în härdnıs relıtîvli ır kımperıtîvli

    Pronunciation

    /ˈlakəɴɢ ən ˈhärdnəs ˈrelətəvlē ər kəmˈperətəvlē/ /ˈlækɪŋ ɪn ˈhɑːrdnəs ˈrɛlətɪvliː ɜr kəmˈpɛrətɪvliː/
Favorites