Hazırlık eksikliğinden sınavda başarısız oldu.
- He failed in the examination for lack of preparation.
Onun taahhütü fon eksikliğinden başarısız oldu.
- His undertaking failed for lack of funds.
Her şeyden önce dairelerde bir eksiklik var.
- Above all, there's a lack of flats.
O, çaba eksikliği nedeniyle başarısız oldu.
- He failed due to lack of effort.
Onun taahhütü fon eksikliğinden başarısız oldu.
- His undertaking failed for lack of funds.
Teknik bilgisinin olmayışı terfi etmesine engel oldu.
- His lack of technical knowledge precluded him from promotion.
My life lacks excitement.
He'll never lack for company while he's got all that money.
... wrong about my first premise, that there was a lack of will. ...
... again, in the rural areas hear, a lack of information ...