Sanayi ülkeleri birçok nitelikli işgücüne ihtiyaç duyarlar.
- Industrial countries require a lot of skilled labor.
Ben, bir gün laboratuvarda çalışmak istiyorum.
- I wish to work in the laboratory some day.
Düşünce olmadan öğrenme emek kaybıdır.
- Learning without thought is labor lost.
Onun mutfağı emek tasarrufu yapan cihazlarla donatıldı.
- Her kitchen is equipped with labor-saving devices.
Birkaç saatlik doğum sancısından sonra, güzel sağlıklı bir bebek doğurdu.
- After several hours of labor, she delivered a lovely healthy baby.
Jim bedensel çalışmadan korkuyordu.
- Jim was afraid of physical labor.
Burası Çalışma Bakanlığı mı?
- Is this the Department of Labor?
Sermaye, toprak ve iş gücü üretiminin üç ana faktörüdür.
- Capital, land and labor are the three key factors of production.
Bu iş yoğun iş gücü gerektirmektedir.
- This task is labor-intensive.
İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi.
- The labor unions had been threatening the government with a general strike.
İngiltere'de işçi bayramı mayıstadır.
- In England, Labor Day is in May.
İşçilik maliyetlerini azaltmamız gerekiyor.
- We need to reduce labor costs.
Belirtilen fiyat işçilik ücretini içermez.
- The stated price does not include labor charges.
Onlar fabrikalarda çalıştılar.
- They labored in the factories.
Ben, bir gün laboratuvarda çalışmak istiyorum.
- I wish to work in the laboratory some day.
so I set myself to enlarge my cave, and work farther into the earth; for it was a loose sandy rock, which yielded easily to the labour I bestowed on it.