laboratuar

listen to the pronunciation of laboratuar
Turkish - English
lab

They are in a scientific laboratory. - Onlar bilimsel bir laboratuardalar.

The laboratory was destroyed in a fire. - Laboratuar bir yangında tahrip oldu.

laboratory

He requires that the laboratory exercises be handed in before the final exam. - O, laboratuar çalışmalarının sınavı öncesinde teslim edilmesini şart koşuyor.

Fadil took the sample to his laboratory and analyzed it. - Fadıl numuneyi laboratuarına götürdü ve onu analiz etti.

laboratuar deneyleri
laboratory experiments
laboratuar aracılığıyla
(Tıp) laboratorially
laboratuar eldiveni
laboratory glove
laboratuar gereçleri
laboratory equipment
laboratuar ile ilgili
(Tıp) laboratorial
laboratuar incelemesi
laboratory investigation
laboratuar kullanılarak
(Tıp) laboratorially
laboratuar kum banyosu
(Fizik) laboratory sand bath
laboratuar tanısı
(Tıp) laboratory diagnosis
laboratuvar
lab

I wish to work in the laboratory some day. - Ben, bir gün laboratuvarda çalışmak istiyorum.

He works in that lab. - O, o laboratuvarda çalışmaktadır.

laboratuvar
laboratory

I wish to work in the laboratory some day. - Ben, bir gün laboratuvarda çalışmak istiyorum.

The laboratory is busy now on a new scientific experiment. - Laboratuvar şimdi yeni bir bilimsel deneyle meşgul.

laboratuvar
laboratorium
laboratuvar
laboratory, lab
Turkish - Turkish

Definition of laboratuar in Turkish Turkish dictionary

laboratuvar
Dil laboratuvarı
laboratuvar
Bilimsel ve teknik araştırmalar, çalışmalar için gerekli araç ve gereçlerin bulunduğu yer