labor or study imposed by another, often in a definite quantity or amount

listen to the pronunciation of labor or study imposed by another, often in a definite quantity or amount
English - Turkish

Definition of labor or study imposed by another, often in a definite quantity or amount in English Turkish dictionary

task
görev

Yarına kadar görevi gözden geçirmeliyim. - I must go through the task by tomorrow.

Stajyer, görevin yüküne dayanamadı. - The trainee could hardly bear the burden of the task.

task
{f} yükle
task
vazife ver
task
{i} ödev

O, çok dikkatli yazmasına rağmen, yazma ödevinde çok sayıda hataları vardı. - Although he was writing carefully, he had many mistakes in his writing task.

task
paylamak
task
(Askeri) ATIŞ GÖREVİ
task
{i} iş, görev, vazife; ödev
task
görev,v.yükle: n.görev
task
{f} yormak
task
{i} külfet
task
{f} suçlamak
task
(fiil) iş vermek, çalıştırmak, yormak, suçlamak
task
{i}

Bir ülkeyi yönetmek kolay bir iş değildir. - To rule a country is no easy task.

Sizin robotunuz yemekleri hazırlayacak, temizleyecek, bulaşıkları yıkayacak, ve diğer ev işlerini yapacak. - Your robot will prepare meals, clean, wash dishes, and perform other household tasks.

task
{f} çalıştırmak
task
task force geçici işbirliği
task
itham etmek
task
külfet yüklemek
English - English
task
labor or study imposed by another, often in a definite quantity or amount

    Hyphenation

    la·bor or stu·dy im·posed by another, of·ten in a de·fi·nite quan·ti·ty or a·mount

    Pronunciation

Favorites